بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Hoş geldin, .
Son Ziyaretiniz: Çarş. Ara. 31, 1969
Mesaj Sayınız: 0


    Esma-ül Hüsna Ile Dualar

    muhammed
    muhammed
    Gizli-Ilimler Yöneticisi
    Gizli-Ilimler Yöneticisi


    Mesaj Sayısı : 219
    Yaş : 34
    Nerden : Almanya
    Memleket : Adana
    Kayıt tarihi : 14/01/11

    Esma-ül Hüsna Ile Dualar Empty Esma-ül Hüsna Ile Dualar

    Mesaj tarafından muhammed Perş. Ocak 20, 2011 9:19 am

    Esma-ül Hüsna Ile Dualar

    esmaül hüsna ile dua - allahın 99 ismiyle dualar - el Mübdi ismiyle dua



    El Mübdî: Bir şeyi ilk defa icat eden, var eden anlamlarına gelen yüce Allah’ın ism-i Şerifidir.

    Bismihi,

    Sevgili Allah’ım,

    Ya Mübdî,

    Zaman tükenirken, ruhum kederin dağlarına yaslanırken,
    yeryüzündeki her şeye değen nazarım derin bir hayrete düşüyor. Her şeyi
    yaratan, şekil veren, icat sensin Rabbim. Bir kar taneciğinden, yağmur
    damlasına kadar, simamızdan parmak izlerimize kadar her şeyi farklı ve
    kendine mahsus yaratan sensin. Her şeyi ilk olarak misilsiz ve mükemmel
    yaratansın. Ruhum ihtira ve ibda arasında gidip gelen coşkulu bir med
    cezire dönüşüyor, aklım şaşıyor. Kâinatın bir yerine düşüyorum, her şey
    birbirinden farklı, hepsinin ayrı bir tılsımı var. Hiçbir fakültede
    okutulmuyor “ihtira ve ibda”. İnşa ve sanat sadece senin ilminin
    ışığında hayat buluyor. Yaratılış gayesini ruhumuzun derinlerinden
    çıkarma Allah’ım!


    Allahım,

    Ey Sevgili,

    En sevgili,

    Ya Mübdî,

    Kendinden ruhuma üfürdüğün özünün ışığıyla varım. Onunla ellerim
    çalışıyor, onunla düşünüyor, onunla konuşuyor, ellerim onunla değiyor
    hayatın ellerine. Senin bu hayat içinde görmediğin, duymadığın,
    bilmediğin, olmadığın tek bir an yok Allah’ım. Hiçbir şey birbirinin
    ayrı değil. İnsanı balçıktan, meleklerini nurdan, cinleri dumanlı alevde
    yaratmışsın. Hazreti Âdemden beri hiçbir insan birbirinin aynı değil,
    hiçbir duygu, hiçbir an, hiçbir düşünce, hiçbir amaç aynı değil.

    Zaman tükenişe doğru akarken yaratma üzre bir fiil kâinatta
    sürüyor, sürüyor, sürüyor. Bir yandan bebekler doğarken, bir yandan
    insanlar ölüyor. Mevsimler tazeleniyor, tükeniyor, bitkilerin hiç biri
    aynı kalmıyor. Gazellerini döküyor nebatat, insan yaşlanıyor, bebekler,
    çocuklar büyüyor. Madde eskiyor…

    Allahım,

    Sevgili,

    En sevgili,

    Ya Mübdî,

    Benim ruhumda da her dem yenilenen düşüncelerim var sana dair.
    Taptaze aydınlık düşünceler. Ruhumuzu böylesine engin denize dönüştüren
    sensin. Aşk denilen, sevda denilen yangınları başlatan sensin
    yüreklerde. Sensin zihnimizi onaran, ona kendinden irfani derinliği
    nakşeden. Fıtratımızı sen yaratmışsın, ona birçok deseni işlemişsin. Biz
    ne yapsak, ruhumuzu çivilere assak da değişmez yaratılışımız. “Herkes
    kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar” (isra,17-84). Karakterimiz
    bizleri ateşlere atsa da, hüzün gemileriyle okyanuslara açılsa da
    değişmez bahtımız biliriz Rabbimiz.

    Bizi yaratan, ruhumuzu ve fıtratımızı şekillendiren Sensin!

    Allahım,

    Ya Mübdî,

    Hilm ve teenni senin en sevdiğin hallerimizdir. Oysa öfkeden
    gözlerimiz kan çanağı, acelede işimize karışmayan kalmadı.
    Huzursuzluğumuz, arsızlığımız, hırsızlığımız, hayırsızlığımız başımıza
    olmadık işler açtı. Yumuşak başlı hallerimizi, su gibi duru hallerimizi
    unuttuk Allah’ım. Unuttuk hafızamızdaki nakışları, silindi ruhumuzun
    güzel tarafları. Mizacımız bizi terk etmese de biz mizacımızı terk
    ettik. Bizi bütün hata ve kusurlarımızla bağışla, nurunla akla şefkat
    pınarınla pakla Allah’ım. Ruhumuzdaki gedikleri nurunla kapa. Aklımızın
    terazisinin saptırma Rabbim. Karışmış hesaplarımızı düze çıkar. Çıkar ki
    yeni baştan düşelim yola seher vakti. Şafak doğmaktadır ve biz hala
    uyumaktayız.

    Ey aklımızın sahibi,

    Ey Allahım,

    Ya Mübdî,

    Hiç şüphesiz senin her şeye gücün yeter.

    Allahım,

    Ya Mübdî,

    Bir seher vakti olsa ve ben gitsem diyorum dar-ı dünyadan. Uzun
    yıllar sanki uyumuş ve yeni baştan uyanmışım ve hiçbir şeyi bilmiyorum,
    tanımıyorum. Her şey bana yabancı, her şey ruhuma batıyor bir kıymık
    gibi. Yüreğimde sevgi, merhamet, şefkat, rikkat, hakikat, hikmet, adalet
    ve suhuletten yana her ne varsa sanki beni terk etmiş. Onlarsız
    kalmışım, onlar alıp başlarını gitmiş! Hayat onlarsız dağ gibi ağır ve
    çekilmez geliyor. İnsanlar yabancı, insanlar başkalaşmış, insanlar
    değişmiş, kimseyi tanımıyorum! Allahım bize, bizlere, insanlığa bir
    şeyler oluyor.

    Allahım,

    Bizi ilk yarattığın gibi insanlığımızı geri ver Allahım.

    Geri ver bize kaybettiklerimizi, unuttuklarımızı…

    Hiç şüphesiz senin her şeye gücün yeter…

    (Âmin)

    Meryem Aybike Sinan

      Forum Saati Paz Kas. 24, 2024 5:14 am