Esma-ül Hüsna Ile Dualar
esmaül hüsna ile dua - allahın 99 ismiyle dualar - el Mübdi ismiyle duaEl Mübdî: Bir şeyi ilk defa icat eden, var eden anlamlarına gelen yüce Allah’ın ism-i Şerifidir.
Bismihi,
Sevgili Allah’ım,
Ya Mübdî,
Zaman tükenirken, ruhum kederin dağlarına yaslanırken,
yeryüzündeki her şeye değen nazarım derin bir hayrete düşüyor. Her şeyi
yaratan, şekil veren, icat sensin Rabbim. Bir kar taneciğinden, yağmur
damlasına kadar, simamızdan parmak izlerimize kadar her şeyi farklı ve
kendine mahsus yaratan sensin. Her şeyi ilk olarak misilsiz ve mükemmel
yaratansın. Ruhum ihtira ve ibda arasında gidip gelen coşkulu bir med
cezire dönüşüyor, aklım şaşıyor. Kâinatın bir yerine düşüyorum, her şey
birbirinden farklı, hepsinin ayrı bir tılsımı var. Hiçbir fakültede
okutulmuyor “ihtira ve ibda”. İnşa ve sanat sadece senin ilminin
ışığında hayat buluyor. Yaratılış gayesini ruhumuzun derinlerinden
çıkarma Allah’ım!
Allahım,
Ey Sevgili,
En sevgili,
Ya Mübdî,
Kendinden ruhuma üfürdüğün özünün ışığıyla varım. Onunla ellerim
çalışıyor, onunla düşünüyor, onunla konuşuyor, ellerim onunla değiyor
hayatın ellerine. Senin bu hayat içinde görmediğin, duymadığın,
bilmediğin, olmadığın tek bir an yok Allah’ım. Hiçbir şey birbirinin
ayrı değil. İnsanı balçıktan, meleklerini nurdan, cinleri dumanlı alevde
yaratmışsın. Hazreti Âdemden beri hiçbir insan birbirinin aynı değil,
hiçbir duygu, hiçbir an, hiçbir düşünce, hiçbir amaç aynı değil.
Zaman tükenişe doğru akarken yaratma üzre bir fiil kâinatta
sürüyor, sürüyor, sürüyor. Bir yandan bebekler doğarken, bir yandan
insanlar ölüyor. Mevsimler tazeleniyor, tükeniyor, bitkilerin hiç biri
aynı kalmıyor. Gazellerini döküyor nebatat, insan yaşlanıyor, bebekler,
çocuklar büyüyor. Madde eskiyor…
Allahım,
Sevgili,
En sevgili,
Ya Mübdî,
Benim ruhumda da her dem yenilenen düşüncelerim var sana dair.
Taptaze aydınlık düşünceler. Ruhumuzu böylesine engin denize dönüştüren
sensin. Aşk denilen, sevda denilen yangınları başlatan sensin
yüreklerde. Sensin zihnimizi onaran, ona kendinden irfani derinliği
nakşeden. Fıtratımızı sen yaratmışsın, ona birçok deseni işlemişsin. Biz
ne yapsak, ruhumuzu çivilere assak da değişmez yaratılışımız. “Herkes
kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar” (isra,17-84). Karakterimiz
bizleri ateşlere atsa da, hüzün gemileriyle okyanuslara açılsa da
değişmez bahtımız biliriz Rabbimiz.
Bizi yaratan, ruhumuzu ve fıtratımızı şekillendiren Sensin!
Allahım,
Ya Mübdî,
Hilm ve teenni senin en sevdiğin hallerimizdir. Oysa öfkeden
gözlerimiz kan çanağı, acelede işimize karışmayan kalmadı.
Huzursuzluğumuz, arsızlığımız, hırsızlığımız, hayırsızlığımız başımıza
olmadık işler açtı. Yumuşak başlı hallerimizi, su gibi duru hallerimizi
unuttuk Allah’ım. Unuttuk hafızamızdaki nakışları, silindi ruhumuzun
güzel tarafları. Mizacımız bizi terk etmese de biz mizacımızı terk
ettik. Bizi bütün hata ve kusurlarımızla bağışla, nurunla akla şefkat
pınarınla pakla Allah’ım. Ruhumuzdaki gedikleri nurunla kapa. Aklımızın
terazisinin saptırma Rabbim. Karışmış hesaplarımızı düze çıkar. Çıkar ki
yeni baştan düşelim yola seher vakti. Şafak doğmaktadır ve biz hala
uyumaktayız.
Ey aklımızın sahibi,
Ey Allahım,
Ya Mübdî,
Hiç şüphesiz senin her şeye gücün yeter.
Allahım,
Ya Mübdî,
Bir seher vakti olsa ve ben gitsem diyorum dar-ı dünyadan. Uzun
yıllar sanki uyumuş ve yeni baştan uyanmışım ve hiçbir şeyi bilmiyorum,
tanımıyorum. Her şey bana yabancı, her şey ruhuma batıyor bir kıymık
gibi. Yüreğimde sevgi, merhamet, şefkat, rikkat, hakikat, hikmet, adalet
ve suhuletten yana her ne varsa sanki beni terk etmiş. Onlarsız
kalmışım, onlar alıp başlarını gitmiş! Hayat onlarsız dağ gibi ağır ve
çekilmez geliyor. İnsanlar yabancı, insanlar başkalaşmış, insanlar
değişmiş, kimseyi tanımıyorum! Allahım bize, bizlere, insanlığa bir
şeyler oluyor.
Allahım,
Bizi ilk yarattığın gibi insanlığımızı geri ver Allahım.
Geri ver bize kaybettiklerimizi, unuttuklarımızı…
Hiç şüphesiz senin her şeye gücün yeter…
(Âmin)
Meryem Aybike Sinan